18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Gururla Kutlandı

18.03.2024

 

Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümünde Bingöl’de düzenlenen törenlere katıldı.

Bingöl Şehitliğinde çelenklerin sunulmasıyla başlayan program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Günün anlam ve önemine binaen konuşan Personel Üsteğmen Ahmet Genç, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatana, bayrağa, değerlerine olan bağlılıklarını muhafaza etmek için canlarını feda eden kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; minnet ve şükranla yâd ediyorum” dedi.

Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve yapılan duaların ardından Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, protokol üyeleri ile birlikte şehitlik anıtına karanfil bıraktı.

Törene; Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta’nın yanı sıra Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği (BİŞHAK) Başkanı Vahap Baysal, kurum müdürleri, STK Temsilcileri, Siyasi Parti Temsilcileri, vatandaşlar ve askeri erkân katıldı.

Şehit Aileleri ve Gazileri ve İnsan Hakları Derneğine Ziyaret

Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta beraberinde protokol üyeleri ile birlikte, Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği’ni ziyaret etti.

Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Vahap Baysal ve şehit aileleri ve gaziler tarafından karşılanan Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta, şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi.

Anma Programı

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü etkinlikleri İl Müftülüğü Konferans Salonunda 'Şehitler Günü Anma Programı' ile devam etti.

İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen programda ilk olarak Saygı Duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Daha sonra açış ve selamlama konuşmalarını Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği (BİŞHAK) Başkanı Vahap Baysal yaptı.

Daha sonra günün anlam ve önemine binaen konuşmalarını yapmak üzere kürsüye teşrifleri arz olunan Valimiz Sayın Ahmet Hamdi Usta şunları söyledi:

“18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl dönümü ve şehitlerimizi anmak için toplandığımız bu anlamlı günde hepinize hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum.

Milletimizin gurur kaynağı, muzaffer tarihimizin mümtaz sayfalarından biri olan ve 109. Yıl dönümünü kutladığımız bu zafer, milletimizin birlik ve beraberlik içinde tüm varlığını ortaya koyduğu unutulmaz bir destandır. 18 Mart 1915 tarihi, ‘Çanakkale Geçilmez’ sözleriyle vücut bulan ve kadını, erkeği, çocuğu, genci ve yaşlısıyla bir milletin varoluş mücadelesinin temelinin atıldığı, ülke topraklarını vatan yaptığı günün adıdır.

Vatan kelimesini özellikle kullanıyorum.

Ülke, sınırları çizilmiş siyasi bir oluşumdur, bir toprak parçasıdır. Bu toprak parçasına vatan diyebilmek için bir bedel ödemek gerekir. Başka bir deyişle vatan, belli bir bedel ödenmiş toprağın adıdır. Ülkelerin sınırları ve kaderleri müzakerelerle masada çizilir. Oysa vatanların kader ve sınırları, alanlarda, muharebe meydanlarında bedel ödenerek çizilir. İşte bu bedel de, bu topraklar için verilen canlar, savaş meydanlarında bırakılan organlar ve de dökülen kanlardır. İşte vatan budur. Mukaddes vatan toprağı bu demektir. Toprağı mukaddes kılan da, verilen şehitler ve toprağı sulayan şehit kanlarıdır. ‘Vatanın bir karış toprağını dünya ile değişmem’ sözünde ve şairin ‘şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda’ dizelerinde yüklenen mana, gizlenen anlamda budur. Çünkü o toprak, alelade, sıradan bir toprak değildir. Uğruna bedel ödenmiş, kutsal ve mübarek bir vatan toprağıdır.

İşte Çanakkale Savaşı; ülke topraklarını Vatan yapmak yolunda akıl ve iman gücünün birleşerek, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı muhteşem bir zaferdir. Türk Milletinin Çanakkale’de elde ettiği zafer, bütün dünyaya verilmiş muhteşem bir bağımsızlık mücadelesi örneği ve bir insanlık dersidir. Çanakkale Zaferi vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun zaferidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’ sözlerinin vücut bulduğu bu zafer, Türk milletinin istiklali, istikbali ve vatanı uğruna neleri feda edebileceğinin en bariz göstergesidir. Hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmeyen, düşmanı bile kendine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyen kahraman ecdadımız elde ettikleri bu zafer ile milletimizin hatta coğrafyanın kaderini değiştirmiştir.

Türk Milletinin tüm unsurlarıyla Çanakkale’de verdiği bu mücadele, sadece dünya tarihi üzerinde yarattığı etki ile değil, Türk savaş sanatını uygulama tarzı, başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere ön plana çıkardığı kahramanlar ve askeri dehalar, Türk Milleti’nin doğasında bulunan insani değerlerin savaş sırasında tezahürleri bakımından dünya savaş tarihinde örneği olmayan bir olaydır. Çanakkale Zaferi, milletimizin Anadolu topraklarındaki serüveninde ve buraya tutulmalarında Malazgirt Zaferi, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu, İstanbul’un Fethi ve İstiklal Savaşı gibi tarihimizi değiştiren en önemli hadiselerden bir tanesidir.

Çanakkale’de ülkenin her köşesinden aynı amaç için bir araya gelen yüz binlerce Mehmetçiğin verdiği emsalsiz irade, Millet olma bilincinin tohumlarını atarak, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Cumhuriyetin kurulmasına zemin hazırlamış ve bu toprakları bize vatan yapmıştır.

Bugün bize emanet edilen bu kutsal vatan topraklarında, canımızdan, malımızdan emin olarak gurur ve onurla bağımsız bir hayat sürüyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz.

Bu nedenle, vatan topraklarının ve bağımsızlığın korunması için nasıl bir savaşın verildiğini Millet olarak hepimiz anlamalı, bizlere bu güzel yurdu miras bırakan atalarımıza ve şehitlerimize karşı olan sorumluluklarımızı idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayı borç bilmeliyiz.

Vatan sevgisinin ve vatan toprağının, aziz milletimiz nezdindeki kutsiyeti, şehitlerimiz ve gazilerimiz tarafından tasdik edilmiş bir gerçektir. Cennet vatanımızın her karış toprağı; canlarını hiçe sayan şehitlerimizin, cansiperane vazife anlayışı sergileyerek görev yapan gazilerimizin ortaya koydukları eşsiz kahramanlıklar sayesinde, bizlere huzur içerisinde yaşayacağımız bir vatan kılınmıştır.

Hakkı hâkim kılmak, şerre, fitneye ve fesat tohumlarının yayılmasına mâni olmak üzere gayret sarfeden, birlik ve beraberliğimizin devamlılığı yanında, milli ve manevi değerlerimizin muhafazasına da baş koyan aziz şehitlerimize layık olmak hepimizin ortak sorumluluğu ve ödevidir. Böylece şühedanın ruhu incinmeyecek, fedakârlıkları zayi olmayacaktır inşallah.

Aziz şehitlerimizin değerli aileleri,

Bugün, şehitlerimize duyduğumuz minnetin, şükranın ve saygının da çokça ifade edildiği müstesna bir gündür. Vatan sevgisini, adanmışlığı ve fedakârlığı zirvede yaşayan kahramanlarımıza senede bir gün değil, ömürleri boyunca aynı yoğun duygularla ve saygıyla yaklaşmak hem töremizin hem de vatandaşlığımızın vazgeçilmez gerekleridir.

Milletimizin kahraman evlatlarının; vatanına ve kutsalına yönelik her türlü tehdide karşı dik ve kararlı duruşunu, Kurtuluş Savaşımızdan tutun 15 Temmuz hain kalkışmasına kadar hep aynı yüksek şuuru sergilemesi, her türlü takdirin üzerindedir. Bizim üzerimize düşen de onların bu fedakârlıklarına layık olabilmektir.

Buradan hareketle konuşmamın son kısmında aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin sevgili ailelerine seslenmek istiyorum:

İnancımıza göre biliyoruz ki, şehitler ölmez. Şehitlik kanı onların abdesti, kıyafetleri kefenleri olarak defnedilirler. Ruhları bedenlerinden sıyrılan şehitlerimizin canlı olduklarına ve şu anda bu salonun bir köşesinde bizleri duyduklarına inanıyorum.

Ne mutlu sizlere ki, böyle evlatlar yetiştirdiniz. Onlar şehadet şerbetini içerek cennetteki mekânlarına genç yaşta kuruldular. Onlara daima minnettarız. Bu aşamada onlara yapacağımız en güzel görev dualarımızla onları hatırlamaktır. Onlar şehit olup Akif’in “Ey Şehit Oğlu Şehit İsteme Benden Makber / Sana Ağuşunu Açmış Duruyor Peygamber.”  dizelerinde dile getirdiği gibi cennetteki köşelerinde peygamberimize komşu olurken, şehadetleriyle de sizlere bir miras bıraktılar. Normalde anneler, babalar çocuklarına miras bırakırken şehitlerimiz, sizlere şehit ailesi olmak gibi nesiller boyu gururla, şerefle taşıyacağınız bir payeyi kazandırdılar. İnanınız acılarınızın büyüklüğü yanında bu paye herkese nasip olmayan o derecede şerefle, gururla taşınacak bir unvandır. Bununla ne kadar övünseniz, gururlansanız azdır. Ben de bu fedakârlığınız ve asil duruşunuz için sizlerin karşısında saygıyla eğiliyor, her türlü sorun ve sıkıntınızda yanınızda olduğumu ifade ediyorum.
Bu duygularla Çanakkale Zaferi’nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve aziz milletimizin bu onurlu gününü en kalbi duygularımla kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Daha sonra resim, şiir ve kompozisyon dallarında dereceye giren öğrenciler eserlerini okudu.

Program, öğrencilere ödüllerinin takdimi, müzik dinletisi ve ‘Çanakkale ve Şehitlik’ konulu resim sergisinin ziyareti ile sona erdi.

 

Bizi Takip Edin

İnönü Mahallesi Genç Caddesi No:24 Hükümet Konağı / BİNGÖL
+90(426) 213 10 01-02