Valimiz Kadir Ekinci eşi Tuba Ekinci Hanımefendi ile birlikte İHH İstanbul Sultanbeyli Temsilciliği ve İHH Bingöl İnsani Yardım Derneği ‘nce düzenlenen ‘4. Geleneksel Cennetin Çocukları Şenliği’ne katıldı.

7-14 yaş grubundaki 650 yetim yavrumuzun gülmesini ve eğlenmesini amaçlayan ‘4. Geleneksel Cennetin Çocukları Şenliği’ Bingöl Üniversitesi  Bingöl Üniversitesi Kampüsünde yapıldı.

Şenliğe Valimiz Kadir Ekinci ve eşi Tuba Ekinci Hanımefendi’nin yanı sıra Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Hasan Çiftçi, kurum amirleri, STK temsilcileri, yetim yavrularımızın yakınları ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.

Program Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı.

Zengin içeriği ile katılımcılara duygu dolu anlar yaşatan program kapsamında farklı oyunlar oynandı, ilahiler ve ezgiler söylendi.

Daha sonra kürsüye teşrifleri arz olunan Valimiz Kadir Ekinci yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘’Bu yıl dördüncüsünü yaşadığımız ‘Cennetin Çocukları Şenliği’nin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Bu anlamlı program münasebetiyle gönüllerimizi buluşturan İHH Bingöl İnsani Yardım Derneği Başkan ve yöneticilerine teşekkür ediyorum.

‘Dünyayı iyilik değiştirecek’ yaklaşımının gün gün ete kemiğe bürünerek yoksulun, mağdurun, yolda kalmışın, borçlunun, öksüzün ve yetimin yanında belirdiğini ve dertlere deva olduğunu görmenin hazzını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu konuda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

‘Cennetin Çocukları Şenliği’nin ilk günden bu yana toplumda dalga dalga yayıldığına, kalplerde ve kulaklarda hayırdan izler bıraktığına ve yeni iyilik hareketlerine ilham olduğuna inanıyorum.

Bingöl’de eğitim ve öğretime devam eden 7-14 yaş grubundaki 650 yetim yavrumuzun gülmesi, eğlenmesi ve sevinmesini amaçlayan bir program vesilesiyle bizler de yetimlerimizle bir araya gelme fırsatı bulduk. Bu birlik, beraberlik ve kardeşlik ortamını sağlayan ve bizlere muhteşem duygular yaşatan kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

Milletimizin hayırseverliği ve hayırlarda yarışma duygusu hamdolsun dim dik ayakta duruyor.

Yüce rabbimizin ‘yetimleri korumak ve onlara her daim iyilik etmekle’ ilgili emirlerini yaşatan kardeşlerimizle beraber olmanın hazzını yaşıyoruz.

“Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” hadisini rehber edinen insanlarımızın varlığı bizleri yarınlar adına ümitli kılıyor.

‘Yetim bir Peygamberin ümmeti olarak yetim ve öksüzlere sahip çıkan ve hiçbir karşılık beklemeden sadece Allah’ın rızasını uman iyilik erleri ile birlikte olmak gerçekten gurur verici.

Çünkü bizim her bir insanımız, Sezai Karakoç’un ifade ettiği gibi ‘ Kalbinde merhamet adlı bir çınar olan’ gönül yolcularıdır.

Rabbü-l alemin iyi insanların ve iyiliklerin sayısını arttırsın. Yetimin ve öksüzün başını okşayanların iki cihanda yüzünü güldürsün.

İnsanlığın ve İslam ümmetinin çok ciddi sıkıntılarla yüzleştiği günümüzde, İHH gibi sadece iyilik peşinde olan teşkilat ve yapılar dünyanın her yerinde dil, din, ırk, mezhep, meşrep farkı gözetmeksizin tüm ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşuyor.

İnsanlığın paylaşmayı ve dayanışmayı unuttuğu bir zamanda, bir yetimin elini tutmayı, gözüne bakmayı, aşını paylaşmayı ve yarınları için infakta bulunmayı eşsiz bir ahlaki yücelik olarak görüyorum. Çünkü maddi ve manevi imkanlarımızı paylaştıkça insanız, Müslümanız.

Birileri sadece öldürürken, kadınları dul ve çocukları yetim bırakıp dünyaya sadece kan ve gözyaşı hediye ederken, bizler yaşatmayı, paylaşmayı, yaraları sarmayı ve ‘hayrun nas, men yenfeun nas’  (İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır) olmayı hedefliyoruz.

Değerli misafirler

Yetimine ve öksüzüne sahip çıkma davranışı yüce dinimiz İslam’ın özünde vardır. İhsanda bulunma, ahlaklı davranma ve merhametli olma bizim inanç kodlarımızdır.

Çünkü bizler, Mehmet Akif’in deyişiyle ‘doğrudan Kur’an’dan alıyoruz ilhamı’. İnsan sevgimizin ardında Allah sevgisi vardır. Onun için bu sevgi bitecek ve tükenecek, şartlara göre şekil alacak bir sevgi değildir.

Peygamber efendimizden öğrendiğimiz her daim müşfik bir kalbe, gülen bir yüze ve tatlı bir dile sahip olmaktır.

Bu yöntemle yetimlerimize ve öksüzlerimize sahip çıkmalı, birilerinin onları elimizden almasına ve akıllarını ve ahlaklarını ifsad etmelerine müsaade etmemeliyiz.

Bu toprakları bizler için vatan kılan rabbimiz buralarda her daim yetime, öksüze ve kimsesize sahip çıkmayı, mağdurun ve mazlumun yanında olmayı, iyiliğin gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olmayı nasip etsin.

Duamız yalnızca rabbimizedir. Yalnız ona ibadet eder ve yalnızca ondan yardım dileriz.

Allah yetimin elini tutan ellerinize güç versin, kuvvet versin.

Allah yetimin gönlüne dokunan gönüllerinize ufuk versin, derinlik versin.

Azı olanın azdan, çoğu olanın çoktan verdiği bereketli zamanlarımız daim olsun.

Rabbim iyilik erlerini ve iyilikleri başımızdan eksik etmesin diyor, sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.’’

Program yetim yavrularımıza çeşitli hediyelerin takdimi ve toplu hatıra fotoğrafının çektirilmesi ile sona erdi.